Big Bang’in 6. Yıl dönümü günü geliyor… GD’nin doğum günü de
öyle…
Bizim de bir azimle başlayan hediye çalışmalarımız, belki
yetişmez ama yine de, devam ediyor. Gd için kaykay düşündüğümüzü söylemiştik. Peki
ne yaptık ne ettik bu kaykayı? Gene ben yaptım, eninde sonunda.
Günün birinde başladım çizmeye!
Önce boyalarımı, kağıtlarımı hazırladım, yatağımı dağıttım.
(Bu beni çok mutlu etti, çaktırmayın.)
İlk olarak GD’yi çizdim ama boyamasını sona bıraktım. Ee sonuçta
assolist kendisi, en son sahneye çıkmalıydı. Bu yüzden yukarı doğru ilerledim. Önce
İstanbul figürlerini yaptım. Bunları yaparken, kalemimden “Ben bitiyorum!”
sinyalleri gelmeye başladı. Gecenin bir vakti yaptığım için ortada kalmaktan
bayaa korktum. Bir de gündüz kırtasiyeye gittiğimde o kalemden bulamamıştım. Yani
kalem bitse tam kalacaktım ortada. Ama idare etti canım kalemciğim ve resmi
bitirene kadar sabretti ^^ gerçi sanırım hala yazıyor. Beni kandırmış. :D
Daha sonra da öndeki tekerlekler için bir şey çizdim. Onu çizmesem
ortalık çok boş kalacaktı. Bu yüzden İstanbul’a da uysun diye şehir binaları “inşa
ettim”. Gd’nin saçlarını pembe yapacağımdan, şehri de pembe kurdum.
Sonra da bir güzel Gd’mizi boyadım.
Eh, Gd’miz vardı, İstanbul manzarasını yaptık, şehri ekledik…
Buna bir de gökyüzü gerekmez mi şimdi? Yuvarlak yerlerin kalıplarını çıkardım
önce. Gereğinden büyük çizmeyeyim diye.
Güneş mi yapsam ay mı, diye düşünürken güneş yapınca
istediğim etkiyi veremeyeceğimi düşündüm. Güneş olacaktı tamam ama, bez
reklamından fırlamış gibi duran sevimli bulutlar, cici kuşlar… Sonra? Gd’yi zaten
sevimli bir konseptte çizmiştim. “to the sk8er boi” yazısı eklemek istiyordum
ve mutluluk abidesi gökyüzümde bu pek mümkün görünmüyordu. Bu yüzden ay’ı
seçtim. Etrafında koyu renk bulutlar ve bir yarasa olacaktı. “to the sk8er boi” da
güzel bir şekilde oraya yerleşmişti. İşte!
Şimdi bir de imza gerekiyordu tabi. Türk V.I.P’leri nasıl
belirtmeliydim? Sıradan, alelade bir kalemle yazılsa olmazdı. Graffiti atmakta
iyi sayılırdım, ama buraya graffiti atsam bunu okuyabilecek miydi ki Gd? Başka insanlar
da olacaktı okuyamayan… O zaman işi şansa bırakmamak gerekiyordu. Gd bizim
adımızı net şekilde okumalıydı. Düzgün yazdım, ama etrafını süslemeye engel
olan bir şey yoktu, bu yüzden içimden geleni çizdim.
Böylelikle kaykay’ın ana çizimleri hazırdı. Bunları taratman
ve bir arka plan ayarlamak gerekiyordu. Bir internet kafe buldum, resimleri
tarattım ve shopumun başına geçtim. Kağıtlarda izler görünüyordu. Sadece bunları
yok etmek için açık gri bir arkaplana yerleştirdim resimleri. Sonra da sevgili
Madam PataPuff’a yollamak üzere bir taslak hazırladım. Arka teker nereye
gelecek, ön teker nerede duracak bunları gösteriyordum. Sonra da bulduğum bir
kaykay resmine bu taslağı, son derece amatörce de olsa, yerleştirdim ve kalanı
Puff’a devrettim.
Sorun çıkmazsa, kaykayımız böyle görünecek... |
6. yıl albümü yapıyoruz bir de. İçinde 6 temasını
işlediğiniz fotoğraflardan oluşturulan bir albüm bu. Ancak ben katılmıyorum. Yine
de buna katılmıyor olmam, kendi çapımda BigBang’in 6. Yılını kutlamadğım
anlamına gelmiyor. Bu gece oturdum, South Park karakterleri hazırlayabileceğim
bir program sayesinde sevgili BigBang’imizin üyelerini tasarladım. Sonra bunları
birbirleriyle birleştirdim, arka plana birkaç havai fişek ekledim ve “Happy 6. Anniversary”
yazısını ekledim. Belki insanlar onların kim olduğunu bilmiyordur diye de,
BigBang fontu indirip, altına kendi stillerinde isimlerini yazdım. Son olarak
imzalarımı da atınca sonuç bu oldu.
Belki o gün bir pasta yapıp, kendi çapımda kutlamalara devam
ederim. :D
Şimdilik bu kadar.
Pabucunuzu bir yerlerde unutmanız dileğiyle… :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder