Pages

13 Haziran 2012 Çarşamba

Sweet dreams are made of "ayçiçeği"



Ah, ne oldu hiç anlamadım bebeyimler ( bu bebeyimler lafı da twitter’dan pelesenk oldu ağzıma.Neyse asıl meseleme döneyim. ^^ ).
Evet, ne oldu hiç anlamadım. Güya bomba gibi geçecek olan tatilim berbatlık vadisinin ötesinde bir başlangıç yaptı. Bilin ne oldu?
Yazın en güzel zamanında, yani başında, tam bir çıtkırıldımlık örneği sergileyip herkese örnek oldum. Hasta oldum yani. -,-
Gecenin bir vakti oturmuş internetimin başında kim bilir nelerle uğraşırken, bir boğaz ağrısı dalgasının geldiğini hissettim. Ah, su içeyim geçerler’den hemen sonra yatağıma doğru bir geçiş yaptım ve sabah uyandığımda ağrının katlandığını gördüm. O an hiç hoş olmayan bir şekilde hasta olacağımı anlamıştım. Ben buna “hay bin turşu!” derim. Derken derkeeennn…

Hastayım, ölüyorum’la geçen 2 günün ardından yaşanan elektrik kesintisinin etkisiyle uyumaktan başka çaremin kalmadığı bir günde duvardaki ay çiçeği tablosuna bakarken iki gerçekle yüzleştim…
Bunlardan ilki tatlı rüyaların yapıldığı şeyin ne olduğunu bulmamdı… Yıllardır Eurythmics yanılıyormuş. Tatlı rüyalar ay çiçeğinden yapılıyormuş!
Hani filmlerde ya da kitaplarda vardır. Kahraman, bir resme, bir fotoğrafa, bir manzaraya bakarken uykuya daldığında o baktığı zımbırtıyı yaşar rüyasında. Ya kuşlarla uçar, ya dev boyutlu elmalar tarafından kovalanır ya da bilemiyorum anladınız siz beni. İşte o ay çiçeği tablosuna bakarken uyuyakaldığımda kendimi ay çiçeğiyle dolu bir tarlada buldum. Ne yazık ki devamını hatırlamıyorum. Uyanınca da hasta bir kafayla her tür teoriyi kanıtlayabilirim gibi geldi. Eğer bir şeye bakarken rüyamda onun canlandığını görebildiysem, bir yerlerde kanatlı ve boynuzlu beyaz atlar, Noel babalar, kırmızı burunlu Rudolph’lar olmalıydı. Bunları ilerleyen zamanlarda araştıracağım. Tabi, mümkünse hasta olmadığım zamanlarda bulmak isterim.
Öyle işte “bebeyimler”, yaza fiyaskoyla başladık ama ilerleyen zamanlarda güzelleşeceğine dair bir his var içimde. Yani bence olur, neden olmasın.
Bu arada tam bu yazla ilgili şeyleri yazarken müzik listemde Glee-Summer Nights’ın çalıyor olması bana bir işaret olmalı. Bu bir sınav, bu bir deneme, bu bir YGS-LYS olmalı. O zaman siz de dinleyin diye, buralara bir yerlere o şarkıdan koyuyorum.



Bu arada dedim ya tırnak mırnak süsleme işlerine gireceğim diye. Dün bir deneme daha yaptım. Güzel oldu, ama fotoğrafını çekemedim şimdi çok üşendim. Yani ilerleme kaydediyorum sanırım. ^^ bir de eğlenceli, bir de eğlenceli… Bir süre sonra iyice ustalaşırsam, size de yaparım. Hadi iyisiniz gene köftehorlar. ^^

Şu anda çok enerjik bir şarkı dinliyorum, bunu da dinleteyim size hadi. ^.^  


Bu veletler benden iki yaş küçük. -,- bu da çıkış şarkıları, bir ayda 3 milyon izlenmiş. Ben de burada tırnaklarımla uğraşayım daha… Laf aramızda Shake it, kısmında da çok güzel Shake'liyorlar. ^.^

Ah her neyse! Hadi kaçtım ben bebeyimler. <3 ^^

Pabucunuzu bir yerlerde unutmanız dileğiyle… :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder