Ah, ne oldu hiç anlamadım bebeyimler ( bu bebeyimler lafı da
twitter’dan pelesenk oldu ağzıma.Neyse asıl meseleme döneyim. ^^ ).
Evet, ne oldu hiç anlamadım. Güya bomba gibi geçecek olan tatilim
berbatlık vadisinin ötesinde bir başlangıç yaptı. Bilin ne oldu?
Yazın en güzel zamanında, yani başında, tam bir çıtkırıldımlık
örneği sergileyip herkese örnek oldum. Hasta oldum yani. -,-
Gecenin bir vakti oturmuş internetimin başında kim bilir nelerle
uğraşırken, bir boğaz ağrısı dalgasının geldiğini hissettim. Ah, su içeyim
geçerler’den hemen sonra yatağıma doğru bir geçiş yaptım ve sabah uyandığımda
ağrının katlandığını gördüm. O an hiç hoş olmayan bir şekilde hasta olacağımı anlamıştım.
Ben buna “hay bin turşu!” derim. Derken derkeeennn…
Hastayım, ölüyorum’la geçen 2 günün ardından yaşanan elektrik
kesintisinin etkisiyle uyumaktan başka çaremin kalmadığı bir günde duvardaki ay
çiçeği tablosuna bakarken iki gerçekle yüzleştim…
Bunlardan ilki tatlı rüyaların yapıldığı şeyin ne olduğunu
bulmamdı… Yıllardır Eurythmics yanılıyormuş.
Tatlı rüyalar ay çiçeğinden yapılıyormuş!
Hani filmlerde
ya da kitaplarda vardır. Kahraman, bir resme, bir fotoğrafa, bir manzaraya bakarken
uykuya daldığında o baktığı zımbırtıyı yaşar rüyasında. Ya kuşlarla uçar, ya
dev boyutlu elmalar tarafından kovalanır ya da bilemiyorum anladınız siz beni. İşte
o ay çiçeği tablosuna bakarken uyuyakaldığımda kendimi ay çiçeğiyle dolu bir
tarlada buldum. Ne yazık ki devamını hatırlamıyorum. Uyanınca da hasta bir
kafayla her tür teoriyi kanıtlayabilirim gibi geldi. Eğer bir şeye bakarken
rüyamda onun canlandığını görebildiysem, bir yerlerde kanatlı ve boynuzlu beyaz
atlar, Noel babalar, kırmızı burunlu Rudolph’lar olmalıydı. Bunları ilerleyen
zamanlarda araştıracağım. Tabi, mümkünse hasta olmadığım zamanlarda bulmak
isterim.
Öyle işte
“bebeyimler”, yaza fiyaskoyla başladık ama ilerleyen zamanlarda güzelleşeceğine
dair bir his var içimde. Yani bence olur, neden olmasın.
Bu arada tam bu yazla
ilgili şeyleri yazarken müzik listemde Glee-Summer Nights’ın çalıyor olması
bana bir işaret olmalı. Bu bir sınav, bu bir deneme, bu bir YGS-LYS olmalı. O zaman
siz de dinleyin diye, buralara bir yerlere o şarkıdan koyuyorum.
Bu arada
dedim ya tırnak mırnak süsleme işlerine gireceğim diye. Dün bir deneme daha
yaptım. Güzel oldu, ama fotoğrafını çekemedim şimdi çok üşendim. Yani ilerleme
kaydediyorum sanırım. ^^ bir de eğlenceli, bir de eğlenceli… Bir süre sonra
iyice ustalaşırsam, size de yaparım. Hadi iyisiniz gene köftehorlar. ^^
Şu anda
çok enerjik bir şarkı dinliyorum, bunu da dinleteyim size hadi. ^.^
Bu veletler benden iki yaş küçük. -,- bu da çıkış şarkıları, bir ayda 3 milyon izlenmiş. Ben de
burada tırnaklarımla uğraşayım daha… Laf aramızda Shake it, kısmında da çok güzel Shake'liyorlar. ^.^
Ah her
neyse! Hadi kaçtım ben bebeyimler. <3 ^^
Pabucunuzu
bir yerlerde unutmanız dileğiyle… :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder