Evet, açıklıyorum…
Ay ile yaklaşık yirmi yıldır seviyeli bir ilişkimiz var. O,
benim için buralarda dolaşıyor hep. Hayır, yanlış biliyorsunuz. Dünyanın uydusu
falan değil ki o. Sadece milyarlarca yıldır beni bekliyordu. Aksi takdirde her
gece penceremin önüne gelmesini, rüyalarıma girmesini, çocukluğumdan beri
ilgimi çekmesini nasıl açıklarsınız?
Hey! Biliyorum bazı insanlar (özellikle sanatsal bir ruh
taşıyanlar) Ay’a aşıklar. Bizim ilişkimiz öyle bir şey değil kızmayın. ^^ Dedim
ya seviyeli diye.
Her dileğimi yerine getiren en yakın arkadaşım o benim. Geceleri pencereye çıkın, kafanızı tamamen uzattığınızdan emin olun ve iyice yukarı bakın, iyice iyice iyice… Heh! Gördünüz değil mi? Çok yakın geliyor gökyüzü. Şimdi elinizi uzatıp yakalayın. Ne istiyorsanız. İster bulut, ister bir yıldız, ister Ay. Yakalayın işte bir şeyler. Şimdi dilek tutabilirsiniz. ^^ Dün yine bir dilek diledim. Şu an gerçekleşmesinin bir yolu yok ama ileride olacağına inanıyorum.
Her dileğimi yerine getiren en yakın arkadaşım o benim. Geceleri pencereye çıkın, kafanızı tamamen uzattığınızdan emin olun ve iyice yukarı bakın, iyice iyice iyice… Heh! Gördünüz değil mi? Çok yakın geliyor gökyüzü. Şimdi elinizi uzatıp yakalayın. Ne istiyorsanız. İster bulut, ister bir yıldız, ister Ay. Yakalayın işte bir şeyler. Şimdi dilek tutabilirsiniz. ^^ Dün yine bir dilek diledim. Şu an gerçekleşmesinin bir yolu yok ama ileride olacağına inanıyorum.

Kalp kırılması dedim de bazen hayat sevgili kavgalarından
ibaretmiş gibi geliyor. Ya da bende mi bir sorun var nedir, anlamadım. Yanından
geçtiğim her çift kavga ediyor sanki…
+Bırak beni, seni dinlemek istemiyorum!
-Biraz dur, lütfen açıklayım.
+Neyi açıklayacaksın ha? Git o -biiip- ile konuş sen!

+Bak kızım, beni biraz rahat bırak taam mığ? Ne sanıyorsun?
Sen gidersin başkası gelir, sırada çok bekleyen var.
-…
+Kız arkadaşlarımın yanında gelip bana trip falan da atma
çekemem ben. Benim hazırda iki üç yedeğim olmak zorunda taam mığ?
Bunları duyunca dönüp de suratına bakmadan edemedim tabi ki.
Hayır, bir Brad Pitt değildi, Kıvanç Tatlıtuğ da… Adam bildiğiniz Ajdarımsıydı.
Haspam kendini nerede görüyorsa, kıza o şekilde söyleyebiliyordu. Kulaklığımı taktım
ve yürümeye devam ettim.
Odama geldiğimde koridorda bir gürültünün koptuğunu duydum.
-Tuğçe! Tuğçe, beni dinle lütfen aşkım! Benim ne suçum var?
+Git buradan! Bıktım senden de ailenden de! Git diyorum sana
giiiiiiiitttt!
-Tuğçe, ayakkabılarımı ve telefonumu ver bari. Bu halde
nereye gideyim?
…

Ancak ertesi gün birlikte bulaşık yıkıyorlardı bu ikisi. ^^
O halde sözümü geri alıyorum. Hayat, sevgili kavgalarından
ibaret değilmiş. Daha da önemlisi bende bir uğursuzluk yok, tersine ben
barıştırmış sayılırım onları! O kadar, çöp atma bahanesiyle dışarı falan çıktık
yani. Kesin benim sayemde kesin. ^^
O zamaaannnn… “Doris şekerim beni Ay’a uçurr!” diyorum ve de
kaçıyorum. :))
Pabucunuzu bir yerlerde unutmanız dileğiyle… :)
Bu kız olmuş :)
YanıtlaSilŞşşş... Denmez öyle ayıp. ^^
Sil