Param pam pam pam paaamm!
"Bu Grammy’ler bana mı? İnanılmaz, çok teşekkürler. Beni destekleyen
herkesi çok seviyorum! <3"
Rüyamda Adele’dim!
Grammyleri topladım, sonra alarmım eşliğinde şarkı söyledim.
Ah… Demek sadece rüyaymış. :(
Hayır canım, tabi ki uyandığımda böyle demedim. Çünkü söylediğim
gibi:
“Dünyaca ünlü değilim (Grammy falan da almadım ^^ ) ama tüm
mikrofonlar tanır beni!”
Hatta mikrofon olmayan ama mikrofon olarak kullandığım çoğu
şey bile tanır beni.
Örneğin; bir saç fırçası, bir deodorant şişesi, bir el feneri…
:)
Bilirsiniz işte, çocukluğumdan beri “raksıtar” hayallerim vardı. Sizin
yok muydu sanki?! :)
Yatağa çıkılır, şarkılar açılır ve saç fırçası elde
bağırıp çağırılır… Bir de üzerine garip bir gitar ifadesi yapılmadan olmaz ama
lütfen. ^^
Ailenizden biri bağırır: “Kıs şu müziği!” ya da üst komşu
sesten rahatsız olup kalorifer borularına vurur. Dinler misiniz? Hayır! :) :)
Sonra büyürsünüz, büyürsünüz, büyürsünüz… Bunlar hep geçer.
Yok öyle canım. Bazısının geçmez işte. Yirmi yaşına gelip hala elinde
fırçayla şarkı söyleyenler vardır. Mesela
bir adet ben! Tam da, bir kulağımda kulaklık, o şarkıyı söylerken gözümü
kapattığımda camdan gelen o ışık kümesinin beni sahnede hissettirdiği an
anladım buna devam ettiğimi. Sonrası eski alışkanlıklar… Bir deodorant şişesi
ve başlasın şu şarkı artık.
Have a nice life baby! Darat dam pam pam ^^ <3
Bu, en çok söylediğim şarkılardan biridir.
Dana Dawson-Have A Nice Life Baby
Size iyi dinlemeler! ^^
Pabucunuzu bir yerlerde unutmanız dileğiyle… :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder