Pages

13 Nisan 2012 Cuma

Gözün kopsun! Drifti mahvettin!!!



Hani araba tam drift yapar. Çok havalıdır, herkes hayran kalır… Ama sonra tam orta yerde kontrolü kaybeder de çalılıklara uçuverir de tüm karizması yıkılır ya…
İşte bugün tam da bunu yaşadım. Her şey dünkü fotoğraflarla başladı.

Cinderella: Hayır hayır, çekme bugün güzel çıkmayacağım.
Korecan: O zaman yarın süslen de gel!
Cinderella: Tamam yarın süslenirim, söz yarın çok güzel çıkacağım bütün fotoğraflarda. En güzel ben çıkacağım hatta.

Ve yattık kalktık bugün oldu. Her şey gayet güzeldi. Ciciler giyilmiş, saçlar yapılmış, güzel pabuçlar ayağa geçirilmişti. Dışarı çıktım hava da çok güzeldi.
Kafamı kaldırmamla günümün kararacağını anladım.
Bir çift kenafir göz bana bakıyordu.  Bu kedi gözlü pislik baktığı ve beğendiği her şeyi mahveden biri olduğu için üstüme başıma hakim olmalıydım. Her an tişörtüm ya da pelerinim yırtılabilir, yüzüğümün taşı düşebilir, saçıma sakız yapışabilirdi. Ancak darbe bakmış olacağını hiç tahmin etmediğim bir yerden geldi ve güzelim kalın tabanlı o ayakkabımın tabanı ayakkabıdan ayrılıverdi.
Geç kalınmak üzere olunan ders için yolu yarılamış olmak… Ah eve gidip ayakkabıları değiştirememek…  Lanet olsundu o kıza. Gözü kopsundu. Ölsündü.
Yola devam ettim ne yapayım. Tabi, zaten sakar olan ben, bu sefer de kopuk ayakkabılarla yürüyemeyip düştüm, üstümü başımı toz ettim. Yahu insaf, insanın iki ayağı birden mi burkulur?! -,-  Hayat çok acımasız. İki şeyi üst üste getirip bir de üçüncü eklemeden edemez. Ayakkabının diğer teki de ayağımın arkasını vurduktan sonra gönül rahatlığıyla bölümdeki kalorifere gidilip kös kös oturulabilirdi.
Neyse ki beyaz atlı bir prenses (ona böyle diyorum çünkü adını bilmiyorum) gelip ayakkabımı Japon yapıştırıcısıyla yapıştırdı. Dersime de girdim, hocamı da anlamadım. Oh! Sonra kalktım Korecan’ımla vakit geçirdim. ^^
Ondan ayrılıp eve giderken fark ettim ki, böyle ayaklarınız burkulmuş ve arkası acıyorken üstüne ayakkabı yeniden yırtılır korkusuyla yürüyemiyorsanız Tal Bachman’ın She’s So High şarkısı hiç gitmiyor.



Düşünsenize öyle rezil bir haldeyken çok havalı bir kızdan bahseden tatlı bir şarkı... Kendimi mutlu etmem gerekiyordu, bu saatten sonra yapılacak en iyi şey oydu çünkü. Marketten sürpriz yumurtalar aldım. Birinden şirin baba, birinden uçan bir şeyler ve birinden de küçük bir araba çıkmıştı.
Arabayla oynarken kendime dedim ki;
“ Al işte böyle drift yapayım derken yuvarlanır gidersin, süslenmek senin neyine?  Hele de kedi gözlüyle aynı yerde yaşıyorsan.”
Sonrası güzeldi <3 Yine mutlu halime büründüm ve yaşlı ninemin hareketleriyle de olsa kampüsü turlayıp fotoğraflar çektim Rini'mle beraber. Yine mutluyum, yine mutluyum. Beni mutsuz etmek kolay mı bebişim! ? Ben egoistim,  Niezsche’nin trajik insanı olma yolundayım! ^^ Hayat çok güzel!

Ben tatlı bir şeyler bulup izlemeye gidiyorum, kendinize iyi bakın!

Pabucunuzu bir yerlerde unutmanız dileğiyle… :)

3 yorum:

  1. Umarım hep mutlu olursun :) anlatımın yalın ve güzel. Bu arada evden çıkarken 21 besmele okuyup kendi üstüne üfle nazara birebir ;) kedi gözlünün gözleri de baksa nazar değdiremez :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok sevindim böyle düşünmenize ((: öneriniz için de çok çok çok teşekkür ediyorum :)

      Sil